Söyleşi | Doğu Afrika Gümrük Mevzuatında 5 Strateji Nedir? Gıda İhracatında Nelere Dikkat Edilmeli?

 

Coimex CEO’su Selhattin Urfalı, gümrük sektörünün duayenlerinden olan Hür Line Gümrük Müşavirliği’nin kurucusu Yahya Erdoğan ile 17 Aralık Perşembe günü saat 20:30’da Zoom’da online olarak, Doğu Afrika Gümrük Mevzuatında 5 Strateji Konulu bir söyleşi gerçekleştirdi.

Türkiye ve Doğu Afrika’daki güvenilir gıda firmalarını, sınırların ötesinde bir araya getiren Coimex, düzenlediği online dış ticaret webinarları ve söyleşileri ile dış ticareti dijital üzerinden sürdürmenin farkındalığının kazanılmasına katkıda bulunmaya devam ediyor.

Zoom üzerinden yaklaşık 45 dakika süren canlı söyleşide Yahya Erdoğan, gıda ihracatında gümrük mevzuatı hakkındaki bilgilerini ve değerli deneyimlerini Doğu Afrika özelinde dış ticaret camiasıyla paylaştı.

“İlk Söyleşimize Neden Gümrük Mevzuatıyla Başladık?”

Coimex olarak ticarette ürünlerin her yerden her yere gidebileceğini, her türlü ürünün tüm ülkelerde satılabileceğini biliyoruz. Dış ticarette, ithalatta ve ihracatta iki ana koşul var.

  1. Evraklamayı iyi bilmek, bunun için gümrük şartlarını bilmek gerekiyor.
  2. Bize ödenecek parayı garantiye alma veya o parayı ödeyince, ürünümüzü garantiye alma yani kambiyo konusu.

Bu ikisini iyi bilip, doğru yapınca sorunsuz bir dış ticaret süreci yaşanıyor.

Biz ilk söyleşimizde işin özünden başladık ve gümrük konusunu ele aldık.

Bu teknik konular bazen sıkıcı gibi gözükse de, teknik konuları iyi bilmediğimiz zaman ithalatta ve ihracatta sorunlar yaşıyoruz.

Selhattin Urfalı: Gümrük dediğimiz zaman, yılların deneyimiyle ilk akla gelen kişi Yahya Erdoğan’dır. Özellikle Mersin’de ve gıda sektöründe. Teknik konulardaki bilgisi ve deneyimi nedeniyle kendisine gümrük duayeni diyebilirim.

Öncelikle Doğu Afrika’yı kısaca jeopolitik olarak anlatmak istiyorum.

Doğu Afrika Ana Ülkeleri

  1. Cibuti
  2. Eritre
  3. Etiyopya
  4. Kenya
  5. Somali
  6. Tanzanya
  7. Uganda

Dahil Olan Ülkeler

  1. Mozambik
  2. Madagaskar
  3. Malavi
  4. Zambiya
  5. Güney Sudan
  6. Zimbabve
  7. Ruanda
  8. Brundi
  9. Maauritus
  10. Reiunion Adası
  11. Komor Adaları
  12. Mayotte
  13. Şeyseller

Bu ülkeler arasında en büyük ülke Kenya, aynı zamanda ticaretimizin yüksek olduğu bir ülke. Etiyopya ve ondan sonra diğer ülkeler geliyor. Somali, yine çok ciddi gıda ticaretimizin olduğu bir ülke. Makarna ve unda şu an ihracatta 1’inci sırada. Geçen sene (2019’da) Angola 1’inci sırada idi. Bisküvide, çok ileri seviyede Etiyopya’ya ticaret var. Hububatta yine Etiyopya’ya ticaretimiz var.

Türkiye, ithalat olarak bu ülkelerden küspe, kaju fıstığı, mangal kömürü ve biraz da balık alıyor. Doğu Afrika’nın özellikle Somali kıyısı deniz mahsullerinde çok güçlü.

Bugünkü Konumuzda Biz Neden Doğu Afrika’yı Seçtik?

Doğu Afrika, korkulan bir bölge. Çünkü sürekli değişkenlik gösteriyor. Ürünleri karayoluyla da göndermeniz gerekiyor. Örneğin Etiyopya’ya bir mal göndereceğiniz zaman direkt limana gönderemiyorsunuz. Cibuti’ye veya Eritre’ye veya Barbara’ya göndermeniz gerekiyor. Bazen göndereceğiniz yere, üç ülke geçerek ulaşabiliyorsunuz. Bu, birinci sebep.

2’ncisi sürekli karışıklık olan bir yer. Kuzey Somali diye bir ülke var. Buraya Somaliland deniliyor. Burada bir karışıklık oluyor. Diğer bir sebep, evrakları bilmiyoruz.

3’üncü ve en büyük korkumuz da, paramızı alıp alamayacağımızı bilmiyoruz. Doğu Afrika’da bankacılık sistemi yeterli bir sisteme ulaşmış değil. Korkulan bölgelerde ve risk olan yerde daha çok değer yaratacağını düşünüyoruz ve daha çok kar edileceğine inanıyoruz. Daha çok iş yapılacağını düşünüyoruz. Çünkü buralar bakir ülkeler. Üyelerimize böyle bir hizmet sağlıyoruz.

Selhattin Urfalı (SU): Yahya Bey, Doğu Afrika’ya ihracatın genel koşulları hakkında bizi bilgilendirir misiniz?

Yahya Erdoğan (YE): Gıda ihracatı Afrika ülkelerine yapıldığı zaman değişkenlik gösteriyor. Her ülkenin gıda mevzuatı farklıdır. Her ülkenin farklı talepleri olabiliyor. Doğu Afrika özelinde konuşacak olursak, Doğu Afrika ülkelerinin fazla bir talebi yok.

Gıda İhracatı 3’e Ayrılır

  1. Hayvansal menşeli gıda ihracatı
  2. Bitkiler (Tüketilmek ve yetiştirilmek üzere olan)
  3. Bitkisel gıda ihracatı

Bunlar: Bitki sertifikası, sağlık sertifikası ve veterinerlik sertifikasına haiz ürünler. Bazı ülkelerin, sağlık sertifikası özelinde talepleri oluyor. Türkiye’den ihraç edilecek ürünler, bizim mevzuata uygun değil ancak karşı ülkenin mevzuatına uygunsa, o ülkenin yetkilileri resmi kanallarla, resmi olarak bunu bildirmişse ürünü gönderebiliyoruz.

Karşı ülkenin mevzuatları ülkemize resmi kanallarla, ülkemizin yetkililerine gelmemişse, o ülkelerin resmi kanallarınca bir talep gelmesi durumunda yine ürünü gönderebiliyoruz. Bunda herhangi bir sakınca yok. Bu sebeple Doğu Afrika ülkeleri, şu anda ihracatta tercih edilmesi daha avantajlı bir durumda.

SU: Bizde TSE belgesi olmayan, Bakanlık ya da belediyeler tarafından satılması uygun olmayan mallar, Doğu Afrika’da satılabilir mi o zaman?

YE: Bizim mevzuatımıza uygun olmayabilir fakat karşı tarafın mevzuatlarına uygunsa ve talep varsa gönderilebilir.

 

SU: Makarnadan şunu biliyorum. Bizde durum buğdayı var. Yüzde yüz durum buğdayı olması gerekiyor. Ama orada %70’lik, ekmeklik buğdaydan yapılan makarnalar satılabiliyor. Türkiye’de uygun olmayan, Türkiye’de satılamayacak bir ürün orada satılabiliyor.

Bitki ve bitkisel, hayvansal gıdalara örnek verebilir miyiz? Mesela ben Malatyalıyım. Kuru kayısı hangi gruba giriyor?

YE: Diyelim ki kuru kayısı ihracatı yapacaksınız. Kuru kayısı ihracatı için DTS standartları var. İhracat yapılmadan önce kayısıların standartlara uygun olup olmadığı denetlenir. Uygunluk belgesi ve sağlık sertifikası alınması gerekir. Afrika ülkelerinde herhangi bir analiz istenmiyor fakat Avrupa ülkeleri, pestisit analizi veya başka analizler isteyebilir. Ürünler, ilaç kalıntısından dolayı geri gelebilir fakat Afrika ülkelerinde böyle bir uygulama yok şu anda.

SU: Afrika ülkelerine kayısı göndereceğimiz zaman faturamızı gireceğiz. Çeki listemizi yapacağız. Sağlık sertifikamızı alacağız. Menşe belgemizi alacağız. Onun dışında herhangi bir analiz, belge, müşteri özel isteği olmadan başka bir şey yok o halde?

YE: DTS kontrollerinin alınabilmesi için ürünün üzerinde etiketlerin olması gerekir. Ambalajların uygun ve o standartlarda olması gerekir. Burada kalite kontrol standardı var. Sağlık sertifikası gerekli. Bunun için de ürünün yerinde incelenip, denetim yapılması lazım. Kayısı özelinde, hangi ülkeye giderse gitsin kayısı için Türkiye Cumhuriyeti devleti DTS kontrolü istiyor.

SU: Bir gıda ürününde DTS şartı olup olmadığını nasıl anlarız?

Mesela bisküvide böyle bir şart var mı?

YE: Bisküvide, DTS kontrol şartı yok.

SU: Peki DTS ile TAREKS farklı şeyler mi?

YE: DTS ile TAREKS ile aynı şey.

SU: TAREKS’e bağlı olan ürünlerde aslında Türkiye’nin yapmak istediği şey, Türk malının kalitesini düşürmemek.

YE: Bir de kontrol standardı sağlamak.

SU: Afrika ülkelerinde bisküvi ihracatı çok kolay. Ben şunu gördüm Afrika’da, biz de kremalı bisküvi paket olarak satılırken Afrika’da tek tek, adet olarak satılıyor. Yani paketlenmemiş ve açık olarak satılabiliyor. Afrika’da bir çocuk, tahta kasa üzerinde kremalı bisküvi satıyordu. Bisküvinin içinde krema var mı derseniz? Bence yok.

O ülkenin koşullarına göre ürün üretmek gerekiyor. Bizim Türkiye’de sattığımız ürünü aynı şekilde üreteceğiz diye bir şart yok. Afrika’da satabilecek gibi de üretebiliriz. Orada, Türkiye’nin şartlarına takılmadan ilerleyebiliriz, tabii TAREKS ürünü değilse.

Hemen şunu da sorayım, bisküvi hangi gruba giriyor?

YE: Bisküvi, gıdaya giriyor. Normal sağlık sertifikası alıyoruz.

SU: O zaman incir, kayısı, fındıkta bitki sağlık sertifikası alınıyor. Gümrük şirketleri, ihracat için gerekli evrak teminini yapıyorlar değil mi?

YE: İhracat yapmak isteyen ihracatçılarımız, gümrük müşavirliğini yetkilendirir. Yetkilendirdiği zaman TAREKS taahhütnamesini kendi adına yetki verir. Hem ithalatı hem ihracatı mükellefin adına yapabilmesi için bu gereklidir. Yetkilendirdikten sonra firmanın  hem DTS’de kaydı yapılması lazım. Bunun için il müdürlüğünde, firma için zirai karantinada dosya açılır. Dosya açıldıktan sonra işlem yapılabilir. Ve aynı zamanda gümrükte de kaydının yapılması lazım. Firmanın, İhracatçılar Birliği’nde de kaydı olması gerekir. Bu kayıtlar yapıldıktan sonra firma, ihracatı gerçekleştirebilir.

Firma ihracat yapmak istediği bir ürünü Gümrük Müşavirliği Mevzuatına göre inceler. O ürün için hangi uygunlukların, hangi izinlerin alınması gerekir bunları inceler ve firmaya bilgi verir. Eğer TAREKS uygunluğuna tabi ise ona göre firmayı bilgilendirir ve sistem üzerinde başvuruyu yapar.

Sağlık Sertifikası, Bitki Sağlık Sertifikası ya da Veterinerlik Sağlık Sertifikası alınması gerekiyorsa yine aynı şekilde sistem üzerinde başvurusunu yapar. Ve denetime hazır olduğunda yetkililer gider ve ürünü yerinde kontrol eder. Eğer bu ürünler analize tabi ise önce analizini yaparlar, analiz sonuçları çıktıktan sonra uygunluk verilir. Uygunluk için tek pencere sistemi üzerinde bir ID numarası veriliyor ve o ID numarası işlendikten sonra beyanname onay tescili alınıyor. DTS, size herhangi fiziki bir belge vermiyor. Uygunluk alındıktan sonra ID numarası veriyor. Ancak Sağlık Sertifikası, hem sistem üzerinde size ID numarası veriyor hem de karşı tarafa iletilmek üzere size fiziki belge de veriyor. Bu belgeler ve uygunluklar alındıktan sonra karayolu ya da havayoluyla gümrük idaresine veya limana sevk edilir. Ürün limana girdikten sonra bütün izinler ve tesciller alındıktan sonra beyanname tescili yapılır.

Artık gümrüklerde dijital sisteme geçildi. Bütün evraklar sistem üzerinden gümrük idaresine sunulur. Gümrük idaresine sunulan belgelerde, belge kontrolü denilen sarı hat var. Bu şekilde sarı hat bir beyanname ise, sitem üzerinden belgeler kontrol edilerek işlemi tamamlanır. Kırmızı hat dediğimiz, fiziki muayene gerektiren bir işlem varsa, tekrar konteynerler ya da araçlar açılıp, eşya muayene edildikten sonra beyan kapatılır.

Bu arada yurt dışına gitmek üzere hazırlanan farklı evraklar da var. Örneğin Doğu Afrika ülkelerine menşe belgesi hazırlanması gerekir. Onu da aynı şekilde, gümrük müşaviri hazırlar. Bazı ülkeler analiz raporu isteyebilir. Kuveyt gibi farklı ülkeler radyasyon belgesi isteyebilir. Yine gümrük müşaviri, istenilen evrakları hazırlar.

SU: Eskiden ben gümrük müşavirine sormazdım, benim adıma Sağlık Sertifikası çıkarır mısınız diye… Eğer sorsaymışım, dış ticaret sürecini çok rahat geçirirmişim. Herkesin çekinmeden, bu soruları gümrük müşavirine sormasını tavsiye ederim.

Kuveyt’e radyasyon belgesi konusu da önemli. Eskiden Kuveyt’e ihracat yaparken Kuveyt Konsolosluğu’na sürekli giderdim bu onay için. Doğu Afrika’daki hiçbir ülke için valilik ve konsolosluk onayları gerekmiyor. Doğu Afrika ülkeleri için Aflatoksin, ilaçlama belgesi de yok. Bu çok güzel.

 

Doğu Afrika İçin Bu 4 Evrakı Mal Yola Çıkmadan Önce Hazırlamamız Gerekiyor

Söylediğiniz bir şey de dikkatimi çekti. Mal yola çıkmadan önce evrakların hazır olması gerekir dediniz. Doğu Afrika ihracatı bu kadar esnek ama bu dört evrakı da, mal yola çıkmadan önce hazırlamamız gerekiyor. Nedir bunlar:

  1. Kendi kendimize fatura keseceğiz.
  2. Çeki listesi yapacağız
  3. Gümrük müşavirimize menşei belgesini
  4. Ve sağlık sertifikasını hazırla diyeceğiz.

Çünkü yetkili birimler, ürün yola çıkmadan önce malı yerinde görmek isteyebilir.

YE: Malı yerinde görmek zorunlu. O ürünleri işletmesinde, fabrikasında veya deposu dışında bir yerde kontrol etmezler ve uygunluğu vermezler. Bu yüzden yerinde olmak zorunda.

SU: Mal, Türkiye limanından çıktıktan sonra Doğu Afrika ülkelerinden geri dönüşü zor. Bu yüzden her şeyi sağlama almak gerekiyor. Paramızı da çok önceden hatta mal yola çıkmadan önce almak gerekiyor.

YE: Bağlantılarımızdan edindiğimiz tecrübeye göre benim tavsiyem; mallar Doğu Afrika’ya varmadan önce yani Türkiye’deki limanlardan çıkmadan önce paranızı almanız gerekir. Navlunu siz üstlendiyseniz, ürünler aylarca limanda bekler. Konteynerlerin demuraj ücretleri direkt size yansıtılır. Bu durum alıcının hiç umrunda olmazsa, o zaman sizin için sıkıntı olur. Bu sebeple mümkün olduğunca satışları, FOB ya da navlun ve konteyner taşıma ücretini alıcıya yansıtmak daha garanti olur.

SU: Burada çok önemli bir şey söylediniz. Gümrük müşavirinin ötesinde bir şey söylediniz. Yahya Erdoğan imzası attınız adeta. Şunu mu demek istiyorsunuz? Mal oraya varır. Doğu Afrika olduğu için mal bedeli Avrupa’ya nazaran düşük olur. Kar bedeli yüksek olabilir ama mal bedeli düşük olur. Gidilen ülkede, mallar limanda beklerken fiyatlar yüksek olur. Bu yüzden evraklar iyi ve eksiksiz hazırlanmış olmalı ki bir sorun yaşanmasın. Navlun ücretini karşı tarafa yansıtırsanız, mal limandan alınmasa bile bu ücretleri ithalatçı firma mı öder diyorsunuz?

YE: Evet.

SU: Peki bu durumda konşimento nasıl olacak?

YE: Havayolu ve demiryolu konşimentoları taşıma senedidir. Nasıl evinizin bir tapusu varsa, bunlar da yükün senedidir. Navlunu onlar ödese de, bu senet size ait.

SU: Bookingi karşı taraf yaptığı zaman, buradaki acentadan mal yola çıkmadan önce konteyneri aldıkları yerden konşimentonun kendilerine verileceğini taahhüt ettirsinler mi?

YE: Evet ettirsinler. Naçizane bir tavsiyem daha var. İhraç edilen ürünlerin bedelinin yurda getirilmesi konusu var. Bu bedelin 180 gün içinde getirilmesi gerekiyor. 30 bin doların altındaki ihracatlar terkin edilebiliyor. Vadeli satışlarda, 90 gün daha zaman tanınabiliyor.

Söyleşinin sonuna doğru, ‘Doğu Afrika Gümrük Mevzuatında 5 Strateji başlığında konuşulan detaylı bilgiler 5 madde olarak özetlendi.

 

Doğu Afrika Gümrük Mevzuatında 5 Strateji

  1. Doğu Afrika’ya yapılacak ihracatta, evraklama işleri daha esnek ve kolay. Ancak evraklamayı, mallar yola çıkmadan bitirin.
  2. Doğu Afrika’ya yola çıkacak ürünlerle ilgili sonradan sorun yaşamamak için DTS, TAREKS bilgileri ve GTİP kodu hakkında önceden gümrük müşavirinizi bilgilendirin. Ayrıca ürün, ihracatı yapılabilir bir ürün mü bunu önceden iyi araştırın. Örneğin un ihracatı yapmak istiyorsunuz ama şu an, Türkiye menşeli bir un ihraç edemezsiniz.
  3. Doğu Afrika özelinde FOB satışı ve konşimentoları da garantiye alın.
  4. Malın lojistik olarak Doğu Afrika’dan geri dönüşünün zor olacağını dikkate alın. İhracat yapacağınız ülkedeki demuraj ve ardiye maliyetlerini öğrenin.
  5. İhracat yaparken en önemli strateji ortağınız olan gümrük müşavirinizi iyi seçin. Mal gönderdiğiniz müşterinizin gümrük acentası kimdir bunu bilin ve bu acentanın iletişim bilgilerini alın. Ürünle ilgili karşı tarafa şunu sorun. Bu ürünle ilgili istediğiniz bir belge veya bir şekil var mı? Bunu öğrenin ve ondan sonra evrak hazırlayın.

Doğu Afrika ihracatında 5 stratejik madde vurgulandıktan sonra söyleşide, katılımcılar konuyla ilgili sorular sordu.

Söyleşinin sonunda bu etkinliğe özel olarak; söyleşinin yazı özetini okuyan ve video kaydını izleyenlerin Selhattin Urfalı ve Yahya Erdoğan’a, Doğu Afrika Gümrük Mevzuatında 5 Strateji hakkında mail ile soru sorabileceği belirtildi.


Comments are closed.